Şimdi yükleniyor

Müslüman Geleneğinin Önemli Kırılma Noktaları(1)

Müslüman Geleneğinin Önemli Kırılma Noktaları(1)

Bu yazı dizisi Ankara üniversitesi ilahiyat Fakültesi hocalarımızdan Prof. Dr. Ahmet Akbulut’un Anadolu İlahiyat Akademisinde sekiz yıl önce de verdiği konferanstan derlenmiştir. ‘’Müslüman geleneğin tarihi boyunca geçirdiği kırılma noktalarını’’ iyi tespit edemediğinden, bugüne kadar tarihi öznesi olmaktan çıkarak tarihin nesnesine düşmüşlerdir. Bunlar: Siyasi kırılma, Dini kırılma, İlmi kırılma, Ezilmişlerin yenilgisi/Siyasal İslam kırılması.

İnsanoğlunun üç önemli ihtiyacı vardır bunlar: Din ihtiyacı, Siyaset ihtiyacı, Hikmet ihtiyacı. İnsanoğlu ilim üretme yeteneğine sahip ayrıcalıklı tek varlıktır. Bu özelliği ile meleklerden üstündür. Melekler ve cinler ilim üretemezler.

Hz: Peygamberin vefatından sonra Müslüman gelenek bu üç alanda dengeyi kuramadı. Müslüman gelenek ilimle konuşmaları Farzken yüzyıllardan beri sloganlarla konuşuyorlar. Kuranı kerim tövbe suresinin 122 ayetinde ilim tahsil etmenin Müslümanların olmazsa olmazı olduğunu şu şekilde vurguluyor. ’’Müminlerin hepsinin toptan sefere çıkmaları doğru değildir. Onların her kesiminden bir grup dinde yeterli bilgiye sahip olmaya çalışması, seferden dönen kavimlerini uyarmak için geride kalmalıdırlar.’’

Kuranı anlamak üzere okumak Müslümanlar ilk farzdır. Kuran anlaşılmaz demek büyük saçmalık olup bu söylem kurana yapılacak en büyük iftiradır. Anlaşılsın diye Arapça indirilen Kitabı kerimin anlaşılmaz olduğunu iddia etmek Allah atılan en büyük iftiralardan birisidir. Kuran bilgili deneyimli Müslüman isterken cahillerden bilgisizlikten yüz çevirmemizi emreder. İnsanı geliştirmenin yolu eğitimden geçer. Müslüman gelenek maalesef eğitim sorununu geçmişte çözemediği gibi bugünde çözememiştir.

Geleneksel düşünce biçiminden kuran merkezli düşünce biçimine sıçrama yapmalıyız. Müslüman gelenek Kadere/ ölçüye göre kendilerini yenilemeyi gerçekleştiremediler. İnsanoğlu imanı ile barışık yaşamak durumundadır. İman ancak ilimle bilgiyle gerçekleşir. İlimsiz, bilgisiz imanın müstakim olması tesadüflere bağlıdır. İman ancak bilgi ve ilimle müstakim olur.

Müslüman bireyin rehberi iman değil ilim olmalıdır. İlim imanın müstakim olmasının şartıdır. Yüce Allah’ı bulmak imanın sonucu değil bir muhakemenin neticesi olmalıdır. Muhakeme ilim sonucu ulaşılan imana tahkiki iman denir. İmanın kalpte hapis olmayıp amellerde/ davranışlarda ortaya çıkmasına ahlak denir. Ahlak öncelikle ilimle sonrada iman ile kemale erer.

İslam dini bireyin dünyasını güzelleştirmek için gönderilmiş bir dindir. Birey doğrudan Allaha karşı sorumludur. Dinin önermeleri/emir ve yasakları teke tek her birey içindir. Din bireyde başlar bireyde biter. Kuranın önerdiği din bireyi eğitmek, mantıklı, şuurlu hale getirmektir. Birey güzelleşirse toplumda güzelleşir.

Dini değerler insanın denetiminde değil, insanı eğitmekte kullanılmalıdır. Dolaylı söylemlerle psikolojik alt yapıyı oluşturmak gerekir. Doğrudan söylemler heyecan verir, sonuç vermez. Dolaylı söylemler ise oldukça etkilidir. Ne gibi ‘’Kızım sana söylüyorum gelinim sen işit.’’ vb. gibi.

Bütün amacımız ve gayretimiz, sorunlarımızın sebeplerini doğru tespit edebilmektir. Nitelikli bir Müslüman olabilmek için mantığı iyi bilmek gerekir. Sebep ile netice arasındaki ilişkiyi iyi tespit etmek ve ona göre davranmak gerekir. Kendisiyle sonuca ulaşılan şeye sebep denir.

Sorunlarımızın temelini sebeplerde aramalıyız. Sonuçlardan çözüm çıkmaz. Müslümanlar olarak tarihin nesnesi olmaktan çıkarak tarihin öznesi olmalıyız. Yüzyıllardır Müslüman teoloji maalesef sarsıntı geçirmiştir. Bu nedenle akıl, ilim ve kuran enkaz altında kalmıştır. Müslüman gelenek aklı, ilmi, Kur’an-ı enkaz altından çıkaramadığı müddetçe iki yakası bir araya gelmez. Bundan önceki yüzyıllarda olduğu gibi tarihin öznesi değil nesnesi olmaya devam ederiz.Biz Müslümanlar yüce İslam dinini ateşini taşımamız gerekirken maalesef 1200 yıllık mihne dönemin küllerini, tortularını taşır olduk. Yüce tarih boyunca oluşan küllerinin değil de ateşini taşımış olsaydık bugün Siyonist Sömürgeci batı Emperyalizmi Müslüman ülkelerin sömüremez, kanlarını akıtamaz namuslarını heder edemez. Selam ve dua ile…

Ali Kemal EREN- İLAHİYATÇI- TARİHÇİ- EĞİTİMCİ

Share this content:

1 yorum

comments user
Yusuf Aygun

Eline kalemine sağlık Ali Kemal hocam

Yorum gönder